Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7066 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23729 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık ve sahtecilikHÜKÜM : Sanığın dolandırıcılık suçundan 765 sayılı TCK.nun 503/1. maddesi gereği 2 yıl hapis ve 30.000 TL apc ile cezalandırılmasına, Sahtecilik suçundan 5237 sayılı TCK.nun 204/1, 53. maddeleri gereği 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına dair.I- Sanığın “dolandırıcılık” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddesinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 28.10.2004 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,II- Sanığın “sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;Yapılan duruşmaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak:Sanığın, yargılama sırasında vefat eden müşteki ... tarafından ... İli ... İlçesi ... Köyünde kayıtlı... parsel sayılı taşınmazının satışı hususunda kendisine yetki verildiğine dair suça konu ....9. Noterliği tarafından düzenlenmiş gibi 07.10.2004 tarih ve.... yevmiye nolu sahte vekaletnameyi kullanarak suç tarihinde taşınmazı müşteki ...'a satıp tapuda devir işlemlerini yaptığının iddia ve kabul olunması, 07.10.2004 günlü vekaletnamenin 1512 sayılı Noterlik Kanununun 82/2. maddesi gereğince “sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belge" niteliğinde olması ve sanığın suça konu belgeleri farklı zamanlarda düzenlediğine/kullandığına dair kesin bir delilin bulunmaması ve 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesinde, 765 sayılı TCK'nun 80. maddesinden farklı olarak "değişik zamanlarda" denilmesi karşısında; sanık hakkında 765 sayılı TCK'nun 80. maddesinin uygulanma olanağı bulunmasına karşın 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle; sanığın eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nun 342/2, 80. maddelerindeki (5237 sayılı TCK'nun 204/1-3 mad.) suçu oluşturduğu ve kararın gerekçe bölümünde; 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca sanığın eylemlerine uyan suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK.nun 342/2, 80, 81. maddeleri ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun 204/1-3, 43. maddesinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın tespiti gerektiği gözetilmeden, denetime olanak sağlayacak şekilde lehe yasa karşılaştırması yapılmadan ve kararın gerekçesinde 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesindeki hak yoksunlukları nedeniyle 765 sayılı Yasanın sanığın lehine olduğunun kabul edilmesine rağmen gerekçe ve hüküm fıkrası arasında çelişkiye neden olacak şekilde 5237 sayılı TCK'nun 204/1. maddesi uygulanmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 14.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.