Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5846 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14651 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 5 - 2012/137217MAHKEMESİ : Ardahan Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/03/2012NUMARASI : 2011/114 Esas, 2012/126 KararSUÇ : Görevi kötüye kullanma İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; CMK'nın 237. maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen katılan F.. A..'ın kamu davasına katılma olanağı olmadığından, mahkemece kanuna aykırı olarak verilen katılma kararının temyiz hakkı vermeyeceğinden, bu itibarla temyiz yetkisi bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE, incelemenin sanık müdafiin temyizi ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak; Sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında 2006-2007 ve 2008 yıllarında orman sahalarının korunması için Orman Genel Müdürlüğü bütçesinden köy tüzel kişiliğine ödenen para ile sadece yakın akrabalarını bu işte istihdam etmek suretiyle zincirleme şekilde görevi kötüye kullanma suçunu işlediği sübuta erdiği halde hakkında TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanmaması, TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle atılı suçun işlenmesine rağmen sanık hakkında 53/5. madde ve fıkrası gereğince cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK’nın 231/6-c maddesinde düzenlenen "giderilmesi gereken zarar" kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, buna karşın somut olayda dava konusu edilen eylem itibariyle, İl Çevre ve Orman Müdürlüğünün yazısı içeriğine ve dinlenilen tanık beyanlarına göre sanığın usulsüz ödeme yaptığı yakınlarının fidanlık alanlarını korudukları ve bir kamu zararının bulunmadığı, daha önce işlediği kasıtlı bir suç bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde CMK'nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 28/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.