Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5774 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13345 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 7. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/02/2013NUMARASI : 2012/531-2013/74B.. S.. ile V.. M.. aralarındaki mirasçılık belgesi istemi davasının kabulüne dair İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 06.02.2013 gün ve 531/74 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A RDava, İstanbul 14.Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen yetki belgesi ile hasımlı olarak açılan muris İ.. S..'dan mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı V.. M..'ne dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ edilmeden ve davalının savunması alınmadan davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı V.. M.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bir davada davalının, davacının açtığı davadan haberdar olması, davaya cevap vermesi ve cevap süresinin işlemeye başlaması için dava dilekçesinin tebliğ edilmesi gerekir. Aksi durumun, ilgilinin hak arama hürriyetini kısıtlayacağına şüphe yoktur. Aslında hemen her hukuksal işlemin tebligat ile sonuç doğuracağını söylemek mümkündür.Bir davanın görülebilmesi için öncelikle davada taraf teşkilinin sağlanması gereklidir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların duruşma gününden haberdar edilmesiyle mümkün olur. HUMK'nun 73. maddesinde; “Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde Hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez” denilmektedir. Madde metninde açıkça görüldüğü üzere taraflar, yöntemine uygun bir biçimde davet edilmedikçe mahkemece karar verilemez. Aynı durum HMK.'nun 27. maddesinde de; “Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler” amir hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu maddede yer alan “hukuki dinlenilme hakkı" tabiriyle 73. maddesindeki durum ifade edilmiştir. Bu hak, Anayasanın 36.maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Bu hak iddia ve savunma hakkı olarak bilinse de iddia ve savunma hakkından daha geniş ve daha üst bir kavram olarak nitelendirilmektedir. Somut olayda, V.. M..'nün davalı olarak gösterilerek, hasımlı olarak açılan mirasçılık belgesi verilmesi davasında adına duruşma gün ve saatini bildirir dava dilekçesi tebligatı yapılmadığından ve böylece taraf teşkili sağlanmadan karar verilmiştir. Saptanan bu somut ve hukuki olgulardan da anlaşılacağı üzere davada taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulamaz (HGK.nun 22.02.2012 Tarih, 2011/8-763 E. 2012/85 sayılı kararı). Öyleyse mahkemece yapılacak iş, taraf teşkiline ilişkin hükümlerin kamu düzenine ilişkin bulunması nedeniyle davalı V.. M..'ne duruşma gün ve saatini bildirir dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilerek, varsa delilleri toplanarak işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmadığından kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. Davalı V.. M.. vekilinin temyiz itirazı yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle usul ve yasaya aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi uyarınca uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.