Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5774 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 176 - Esas Yıl 2010
TEBLİĞNAME : 1-B/09/283876MAHKEMESİ :(AYDIN) Birinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :26.05.2009 - 84/124 SUÇ : Tasarlayarak öldürmeA.G.'yu tasarlayarak öldürmekten sanık Müfit Armağan, işbu suça yardımdan sanıklar M.. M.., İ.. M.., N.. E.., M.E.'ı tasarlayarak öldürmeye teşebbüsten adları geçen sanıklar M.. M.., İ.. M.. ile F. L.A., B.. S..'ü tasarlayarak öldürmekten, H. E., E.Gür, K.. K..'u da öldürmeye teşebbüsten sanıklar P. H., E.. Ö.., S.. M.., işbu suçlara yardımdan sanıklar F.. M.., M.. Ç.., Y.. K.. ile A.. G..'ün bozma üzerine yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine ilişkin (AYDIN) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 26.05.2009 gün ve 84/124 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar ve müdahiller vekilleri taraflarından istenilmiş, sanıklar Semih ile Fuat duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen resen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: sanıkların duruşmaya müdafi göndermemesi nedeniyle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1-a) Mağdur-sanık K.. K.., 25.09.2007 tarihli celsede, vekaletname ile görevlendirdiği avukatlarının hepsini azlettiğini beyan ettiğinden, mağdur E. G.'ün ise 25.01.2001 tarihli celsede sanıklar hakkında şikayetçi olmadığını beyan etmesi ve davada katılan sıfatı bulunmaması nedeniyle avukat H. T.'nun mağdur-sanık K. ve mağdur Ergün'e karşı işlenen öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin yetkisi bulunmadığından CMUK.nun 317. Maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. b) Hükümde CMK.nun 232. Maddesine uygun olarak yasa yoluna başvuru şekli açıkça gösterilmediğinden, sanık Aydın müdafinin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilmiştir. 2-a) CMK.nun 188/1 maddesi uyarınca, duruşmaya gelmeyen sanıklar F.. M.. ve S.. M.. vekilinin duruşmada hazır bulunarak görevini yapmaya zorlanması, katılmadığı oturumlardaki bilgi, belge ve işlemlere karşı savunma yapmaya davet edilmesi, gerektiğinde CMK.nun 150/3. Maddesi uyarınca zorunlu bir müdafi görevlendirilmesi yoluna gidilerek savunmada oluşan boşluk ve kısıtlılığın giderilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, b) Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 gün ve 2009/1-85/242 sayılı kararında açıklandığı üzere; sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zafiyet yarattığı durumlarda sanıklar arasında menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiğinden; aynı öldürmeye teşebbüs olayının failleri olarak yargılanan sanıklar S.. M.. ve F.. M..'nun ayrı ayrı müdafiler tarafından temsil edilmeleri gerekirken aynı müdafi tarafından temsil edilmeleri suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 38 ve 5271 sayılı CMK.nun 152. Maddesine aykırı davranılması, c) Sanık M.. M..'nun 27.11.2009 tarihinde öldüğü, sanığın oğlu tarafından verilen 01.06.2010 tarihli dilekçe ekinde sunulan İvrindi Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından düzenlenen 08.12.2009 tarihli veraset ilamından anlaşılmakla, sanığa ait ölüm kaydı düşülmüş nüfus kaydı getirtildikten sonra hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK.nun 64 maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar Müfit, Mesut, İlhami, Nihat, F.L., Polat, Ertuğrul, S.C., Fuat, Metin, Yılmaz ve Aydın müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanıklar hakkında kurulan kısmen resen de temyize tabi bulunan hükümlerin BOZULMASINA, 20.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.