Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3877 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5495 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Kasten öldürme, kasten yaralamaHÜKÜM : TCK.nun 81, 29, 62. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası, TCK.nun 86/1,3-e, 29, 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası. TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii, katılan ... vekili. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'in maktul ...'yi kasten öldürme ve katılan ...'u kasten yaralama suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, bozma sebebi saklı kalmak kaydıyla haksız tahrikin varlığı ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları değerlendirilip inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü meşru müdafaaya, kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması gerektiğine vesaireye yönelen; katılan ... vekilinin ise bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak;1- Oluşa ve dosya kapsamına göre; maktul ... ve katılan ...'un, kendini savunamayacak durumda engelli olduğunu bildikleri ve sanığın kardeşi olan ...'ten zorla kendilerine bira veya çorba ısmarlamasını istedikleri, kabul etmemesi üzerine k??für ettikleri ve onun kıyafetlerini çekiştirip yırtılmasına sebebiyet verdikleri, darp etmek için bulunduğu yerden tenha bir yere çekmeye çalıştıkları, çevredekilerin araya girmesi üzerine kaçtıkları, akabinde durumu öğrenmesi üzerine yanlarına gelen sanık ...'in de üzerine yürüyerek "Biz Ortaca'nın haracını yiyiyoruz" gibi sözler sarf ettikleri anlaşılan olayda; maktul ve katılandan kaynaklanan, süregelen, haksız tahrik oluşturan söz ve davranışların ulaştığı boyut nazara alınarak TCK'nun 29. maddesi uyarınca makul bir indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu en alt sınırdan indirim tatbiki suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,2- 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,3- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK'nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanığın vekaletnameli müdafii bulunmasına rağmen, gerekmediği halde sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan tahsiline hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kısmen re'sen de temyize tabi bulunan hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenine, ceza miktarına ve tutuklulukta geçen süreye göre sanık müdafiinin tahliye talebinin reddine, 09/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.