Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3787 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 6028 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: Aksaray İş MahkemesiTARİHİ: 25/12/2007NUMARASI: 2007/322-2007/299Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 19.9.1974 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı sigortalılık başlangıcının 19.09.1974 tarihi olduğunun tespitini istemiştir.Mahkeme istemin kabulüne karar vermiştir.Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir.Aynı zamanda o kimsenin Yasa'nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa'nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa'nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa'nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.Yapılacak iş, davacının çalıştığ?? işyerinin Yasa kapsamında bulunup bulunmadığı araştırılmak ve dava konusu tarihe ilişkin dönem bordroları Kurumdan getirtilerek, dönem bordrosunda yer alan çalışanların beyanlarına başvurmak, dönem bordrosu verilmediği takdirde davacının tespitini istediği 19.09.1974 tarihi itibariyle çalıştığını iddia ettiği işyerine komşu işyerleri kurumdan, belediyeden sorularak veya emniyet ya da jandarma yoluyla araştırma yaptırılarak saptanmak suretiyle bu işyerlerinin kayıtlarında yer alan kimselerin tanıklığına başvurmak, dinlenilen tanıkların Kurumdan hizmet cetvelleri getirtilerek aynı işyerinde çalışıp çalışmadıklarını kontrol etmek, deliller olabildiğince toplanarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece yukarıda açıklandığı şekilde araştırma yapılmaksızın, giriş bildirgesi ve soyut tanık beyanları itibariyle eylemli çalışmanın varlığı belirlenmeksizin sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.Bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.