Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 30027 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22691 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Bakırköy 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/08/2013NUMARASI : 2013/840-2013/951 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı S. Ö. tarafından borçlu-keşideci R.. E.. hakkında yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, adı geçen borçlu icra mahkemesine yaptığı başvurusunda; davalı olarak D.. İ.. Er’i göstermiş kendisine ait olmayan adreste sahte bir tebligat yaptırıldığını, senet bedelini dava ve takip dışı senet lehdarı D.. İ.. Er’e ödendiğini ileri sürerek borca ve yetkiye itiraz etmiş; mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda borçlunun itiraz ve şikayetlerinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İtirazın incelenmesi başlığını taşıyan İİK’nun 169/a-1 maddesinde; “İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır.” düzenlemesine yer verilmiş olup, anılan yasa maddesi hükmü uyarınca borca itirazın duruşma açılarak incelenmesi zorunludur. Borçlunun tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin iddiası ise İİK’nun 16. maddesine dayalı şikayet niteliğindedir ve mahkemede her türlü delille kanıtlanabilir. HGK.nun 2003/12-600 Esas-606 Karar ve 22.10.2003 tarihli kararında da işaret edildiği gibi usulsüz tebligat şikayetinin duruşma açılıp incelenmesi zorunludur. Ayrıca şikayet, Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmadığından hasmın yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemiş olması esasa etkili olmayıp aynı kanunun 18/3. maddesine göre mahkemece duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgililerin duruşmaya çağrılması gerektiği öngörülmüştür. O halde; mahkemece yapılması gereken iş, borçlu ile birlikte alacaklı veya varsa vekiline itiraz dilekçesi ve duruşma gününü bildirir usulüne uygun davetiye tebliğ edilerek alacaklının duruşmaya katılımı sağlandıktan sonra tarafların gösterecekleri beyan ve belgeleri toplanıp gerekli inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir. Duruşma açılmaksızın dosya üzerinde yapılan inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.