Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2668 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 7527 - Esas Yıl 2007
Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: Dava, İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, icra takibine borçlu davalının vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Beyoğlu Üçüncü İcra Müdüriüğü'nün 2006/17201 takip sayılı dosyası kapsamından; davacının, 5.000,00 YTL asıl alacak ve 2.000,00 YTL işlemiş temerrüt faizinin ödetilmesi istemiyle takip borçlusu davalı hakkında adi takip yoluyla başlatmış olduğu icra takibine, yasal süresi içinde takip borçlusunun itirazı sonucu takibin durduğu anlaşıldığı gibi, itirazın iptali davasının da 1 yıllık süre içinde açıldığı saptanmış bulunmaktadır. Dava, mahkemece reddedilmiş ve verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Yanlar arasında mobilya yapımına ilişkin olarak "sözlü" sözleşme ya-pıldığı çekişmesizdir. Davacı, iş sahibi; davalı, yüklenicidir. Takip ve dava konusu 5.000,00 YTL tutarında davacı tarafından davalıya peşin ödeme yapıldığı, tarafların da kabulündedir. Davacı iş sahibi, yapımı yüklenilen mo-bilyaların gönderilip tebliğ olunan ihtarnamelere karşın teslim edilmediğini ve bu sebeple sözleşmeyi feshettiğini İleri sürmekte; davalı yüklenici ise, bakiye iş bedelinin davacı tarafından ödenmemesi sebebiyle sipariş ettiği mobilya iş-lerinin yarım kalmasına sebebiyet verdiğini ve zarara uğradığını savunmak-tadır. Borçlar Kanunu'nun 364. maddesi gereğince; yanlarca iş bedelinin ödeme şekli başka türlü düzenlenmemiş ise, iş-eser bedeli, teslimi zamanında istenebilir ve ödenir. Eser ya da işin, parça parça tesliminde bedelin ödenmesi kararlaştırılmış ise, her parçanın bedeli, onun teslimi zamanında ödenmek gerekir. Takip ve dava konusu iş bedeli kısmı, peşin ödenmiş ise de, geriye kalan bedelin ödeme şekli ve zamanı taraflarca kararlaştırılmadığına göre, yüklenici davalı kalan iş bedelini, yapımını yüklendiği mobilyaları davacıya tesliminden sonra isteyebilir. Davalı tarafın dosya kapsamındaki açıklamaları değerlendirildiğinde, yapımı yüklenilen işin, kendisine yapılan ihtarlara karşın, teslim ve kabule hazır hale getirilmemiş olması sebebiyle davalı tarafından teslim edilemediği sonucuna varıldığı gibi; bakiye bedel ödenmedikçe mobilyaları davacıya teslim etmekle yükümlü olmadığını savunduğu da anlaşılmaktadır. Az yukarıda açıklandığı üzere, yüklenicinin öncelikli edimi kapsamında yapımını yüklendiği mobilyaları iş sahibi davacıya teslim etmedikçe bakiye iş bedelini isteme hakkı bulunmadığına göre, eserin tesliminde temerrüde düşen davalı yüklenici ile aralarındaki sözleşmenin feshi bildiriminde bulunarak, Borçlar Kanunu'nun 108. maddesi hükmü gereğince davalıya yaptığı ödemeyi davacının geri isteme hakkı bulunmaktadır. Yanlar arasındaki akdi ilişki, Borçlar Kanunu'nun 355. maddesi hük-münde tanımladığı üzere, niteliğince, bir eser sözleşmesi olduğu halde; mahkemece "taşınır mal satımı" sözleşmesi olarak nitelendirilmesi doğru olmamışör. Mahkemece, takip ve dava konusu 5.000,00 YTL asıl alacak üzerinden takip borçlusu davalının itirazının iptaline ve asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren geçerli olmak ve değişen oranlar da gözetilmek suretiyle %120 oranını aşmamak üzere, davalının itirazının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ve kararın davacı yaranna (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 22.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.