MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacağı ile asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A)Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 13.09.2004 tarihinde muhasebe servisinde işe başladığını, 20.04.2009 tarihinde de maaşlarının gününde ödenmemesi nedeniyle işyerinden ayrılmak zorunda kaldığını, en son net maaşının 1.200 TL olduğunu, ihtarnameye rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını iddia ederek kıdem tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi ve ücret alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı şirket vekili, husumet itirazında bulunarak şirketin iflasına karar verildiğini, tasfiye işlemlerinin başlatıldığını, tüm yetki ve idarenin iflas idaresine geçtiğini, davacının alacak konusunda iflas idaresine müracaat ederek masaya alacağını kaydettirmesi gerektiğini, şirketin iflasına dair karar gereğince İİK madde 194 uyarınca davanın tatili gerektiğini, davacının şirket hakkında iflas kararı verilmesi üzerine amirlerinden izin almadan ve haber vermeksizin mazeretsiz olarak işyerine gelmediğini, bu nedenle iş akdini kendisi feshettiğinden kıdem tazminatı hakkı bulunmadığını, davacının asgari ücretle çalıştığını, davacının maaş alacaklarının şirket iflas ettiğinden ödenemediğini ve iflas idaresine müracaat ettiğinde maaş alacağının kendisine ödeneceğini, muhasebe elemanı olarak çalıştığını, haftada 5 gün 8 saatlik mesai yaptığını, yıllık izinlerini kullandığını savunmuştur. İflas idaresi vekili: Davacının dava dilekçesinde iddia ettiği hususları ispat etmek zorunda olduğunu, mahkemece dava konusu uyuşmazlığa ilişkin gerekli araştırmaların yapılmasını istediklerini savunarak davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davacının ücretleri ödenmediğinden iş akdini feshetmekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Karar davalı vekili tarafından feshedilmiştir.E) Gerekçe:1.Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2.Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Davacı fesih tarihinde net 1.200 TL ücret aldığını ileri sürmüş, işveren ise asgari ücretle çalıştığını savunmuştur. Dosyada tanık beyanları dışında davacının ücretini iddia yönünden destekleyen delil bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma yapılarak davacının ücret seviyesi belirlenerek, alacakların buna göre hesaplanması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.3.Mahkemece karar gerekçesinde hesaplanan fazla çalışma ücretinden 1/3 indirim yapıldığı açıklanmış, ancak hüküm fıkrasında bilirkişi tarafından hesaplanan fazla çalışma ücretinin tamamının hüküm altına alındığı görülmüştür. Gerekçe aksine hüküm kurulması da bozma nedenidir.F) Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.