MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ücret alacağı, hafta sonu çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş davalı avukatı tarafından duruşma talep edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin ÖzetiDavacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işyerinde işçi olarak 11.05.1987-25.08.1989, 01.03.1991-30.04.1992, 10.10.1995-01.07.1997 ve 01.03.2004-15.09.2007 tarihleri arasında çalıştığını, davalının haksız ve sebepsiz olarak davacıyı işten çıkardığını, tazminatlarını, fazla mesai ve işçilik haklarını vermediğini, yılda sadece bir hafta yıllık izin kullandığını iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve kötü niyet tazminatı alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia edildiğinin aksine müvekkil firmada askere gitmeden önce 1987 yılında meslek ve sanat öğrenebilmesi için geçici süre, sürekli olmamak kaydıyla çırak olarak çalışmalarının olduğunu, haftanın belli günleri çalışmalarının olduğunu, davacının müvekkil işyerinde 01.03.1991-30.04.1992 tarihleri arasında çalışmadığını, davacının 1996 yılı Mart ayından 1997 Ocak ayına dek asgari ücret üzerinden çalışmaları olduğunu, sadece 11 ay çalışmalarının bulunduğunu daha sonra kendisi ticaretle uğraşacağı bahanesiyle işyerinden kendi rızası ile ayrıldığını, daha sonra davacının müvekkili ile yakın ilişkileri nedeniyle tekrar işe alındığını ve 2004 yılından 2007 yılına kadar sigortalı olarak çalıştığını, davacının sıradan bir işçi olduğunu ve herhangi bir ayrıcalıklı statüsünün bulunmadığını, işyerinde çalışma saatlerinin 09.00-19.00 arası olduğunu ve Cumartesi günleri satış olursa yarım gün çalışma olduğunu, davacının tüm yıllık izinlerini kullandığını, davacının çalıştığı dönemde çalışma sürelerine uymadığını ve işyerine 10.00 dan önce gelmediğini, davacının tatil gününü takip eden üç gün boyunca işe gelmediğini ve hiçbir bahanede öne sürmediğini ve işverenden izin almadığını, davacının kendisi tarafından iş sözleşmesinin sona erdirildiğini, davacının işe gelmemesi üzerine 17-18-19.09.2007 tarihinde ayrı ayrı üç tutanak tutulduğunu, davacı iş akdini tek taraflı ve ilamsız feshetmesine rağmen müvekkilinin herhangi bir hak kaybına uğramamak ve haksız taleplerle karşılaşmamak için iş akdini İş Kanunu'nun 25/g maddesi hükmüne istinaden feshettiğini, savunarak davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir2-Somut olayda; dosyada ki bilgi ve belgelerden ve özellikle hizmet cetvelinden davacının davalı işverene ait 400596.34.03 sicil no’lu işyerinde 01/10/1996-31/03/1997 tarihleri arasında toplam 180 gün ve yine aynı sicil no’lu işyerinde mahkemenin kabulünde olduğu üzere 15/05/2004-15/09/2007 tarihleri arasında 3 yıl 6 ay olmak üzere toplam 4 yıl çalıştığı ve iki dönem arasında 10 yılı aşkın bir süre bulunmadığı anlaşıldığından, davacının hak ve alacaklarının 4 yıllık kıdemine göre belirlenmesi gerekirken, hizmet tespiti kararı yanlış yorumlanarak kıdem süresinin 3 yıl 6 ay olarak kabulü hatalıdır.3-Kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti alacaklarının iş akdinin sona erdiği 15/09/2007 tarihi yerine 15/11/2007 tarihine kadar hesaplanması isabetsizdir.4-Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun, hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de hatalıdır.5-Tanık delili ile kanıtlanan fazla mesai ücreti alacağından takdiri indirim yapılmaması hatalıdır.6- Kabule göre kıdem tazminatının 2.033,99 TL yerine 2.856,70 TL olarak hüküm altına alınması da hatalıdır.F)Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.