Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuçlar : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, hakaretHükümler : Her iki suça sürüklenen çocuk hakkında; Beraat Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve hakaret suçlarından suça sürüklenen çocuk ...'nın beraatine ilişkin hükümler, suça sürüklenen çocuk müdafii ve katılan vekili, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve hakaret suçlarından suça sürüklenen çocuk ...'nın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya kapsamına göre; aynı okulda öğrenim gören ve fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden suça sürüklenen çocuklar ... ve ...'in, okuldan arkadaşları olan katılan mağdur ...'nın bilgisi ve rızası dışında, mağdurun adı ve soyadını taşıyan facebook hesabı açarak, oluşturdukları sahte hesapta, mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikteki cinsel içerikli uygunsuz ibarelerle paylaşımlarda bulunup, mağdurun kullanımındaki cep telefonunun numarasını ve mağdura ait facebook profilinden temin ettikleri mağdurun günlük kıyafetleriyle çektirdiği resimlerini başkalarının bilgi ve görgüsüne sunarak, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve hakaret suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda; Bir dönem duygusal boyutta arkadaşlık ilişkileri olan ve suçlamaları kabul etmeyen suça sürüklenen çocukların, mağdurla olay öncesine dayanan bir husumetleri bulunmadığına dair savunmaları, mağdurun beyanlarına göre de, iddia olunan suç tarihlerinde ve öncesinde, mağdurla suça sürüklenen çocuk ...'nın samimi arkadaş olmaları, soruşturma aşamasında, “Facebook Inc.” adlı firmanın Türkiye'deki vekilinden talep edilen adli yardıma olumlu cevap verilmemesi nedeniyle şikayete konu hesabın oluşturulduğu bilgisayarın IP adres bilgilerinin tespit edilememiş olması, olayın üzerinden geçen zaman dilimine nazaran, bu aşamada, suça sürüklenen çocukların kullanımındaki bilgisayarlar üzerinde yapılacak inceleme sonunda, şikayete konu sahte hesabın, suça sürüklenen çocuklar tarafından oluşturulduğunu belirleme imkanının bulunmaması, söz konusu sahte facebook hesabına konulan mağdurun resimlerinin, mutlaka ve sadece suça sürüklenen çocuklarda mevcut -2-olabilecek özellikte resimler olmaması, tarafların okuldan arkadaşları olan tanık ..., Cumhuriyet savcısı tarafından alınan 28.11.2012 tarihli beyanında, “... yakın zamana kadar benim çok yakın arkadaşımdı. Yaklaşık bir yıl önce, kendisi, bana, Şefika'yı sevmediği ve ondan intikam almak için, ...'nın adına, erkek arkadaşı olan ... isimli şahıs ile birlikte facebook adresi aldığını ve...nın ismi üzerinden uygunsuz yazılar yazdığını anlattı.” şeklinde anlatımda bulunmuş ise de, suça sürüklenen çocuk ...'nın, tanık ...'ın erkek arkadaşı tarafından kendisine sevgili olma teklifinde bulunulmasından dolayı adı geçen tanığın şahsına husumet beslediğine dair savunması ve gerek suça sürüklenen çocukların gerek mağdurun beyanlarına nazaran suça sürüklenen çocuk ...'nın iddia olunan suç tarihlerinin öncesinde mağdurdan intikam almayı gerektiren bir olay yaşamadığı da dikkate alındığında, tanık Reyhan'ın, olaydan çok sonra verdiği soyut ifadesine dayalı olarak iddiaya konu eylemleri gerçekleştirenlerin suça sürüklenen çocuklar olduğu sonucuna varılamayacak olması karşısında, iddiaların soyut aşamada kaldığı, suça sürüklenen çocukların mahkumiyetlerine yeter, her türlü derecede şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla; Suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sübuta ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, Suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sübuta ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddine, ancak; Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren suça sürüklenen çocuk ... yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/5. maddesi gereğince, Asliye Mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasına, “3- Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren suça sürüklenen çocuk ... yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/5. maddesi gereğince, Asliye Mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen 1.320 TL maktu vekalet ücreti tayin edilmesine” ilişkin bendin ilave edilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.