Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18386 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4063 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü 104 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11.maddesinin 1. fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmazın kamulaştırma (dava) tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler ve uygulanacak kapitalizasyon faizi yönünden sulu veya kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır. Mahallinde yapılan keşif sırasında bu yönde herhangi bir tespitte bulunulmamış, bilirkişi raporunda da taşınmazın sulu ya da kuru olup olmadığı yönünde herhangi bir değerlendirme yapılmadan kapitalizasyon faiz oranı %5 alınmak suretiyle bedel tespit edilmiştir. Taşınmazın öncelikle sulu- kuru ayrımı yapılmalı, sulu olarak tespiti ile yetinilmeyip sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama veya başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yapılan sulamanın başkasının taşınmazındaki bir kuyudan yapılıyor olması durumunda bu sulamanın daimi ve geçerli kabul edilebilmesi için kaynak üzerinde dava konusu taşınmaz lehine bir mükellefiyet kurulmuş olması gerektiğinden bu hususun varlığı ve suyun yeterliliği vb. gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmesi, pompalama ile sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerekir.Ayrıca taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olduğunun tespiti halinde ise ekilmesi mutad olan ürünlerin neler olduğunun gıda tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden sorulup, bu ürünlere ait dekar başına ortalama verimi, kg başına satış fiyatı ve üretim giderlerine ilişkin veri cetvelinin getirtilerek düzenlenecek rapora göre hüküm kurulması gerekirken, yetersiz araştırma, eksik inceleme ile taşınmazın sulu ya da kuru olup olmadığı yönünde herhangi bir değerlendirme yapılmadan kapitalizasyon faiz oranı %5 alınmak ve kapama zeytin bahçesi ve bu ürüne ait kuru şartlardaki ilçe tarım müdürlüğünün ortalama verim, fiyat ve maliyet cetveline göre hüküm kurulması, ./..2015/4063-18386 -2-2-2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin son fıkrası uyarınca irtifak hakkı tesis edilmek amacıyla yapılan kamulaştırma işleminde kamulaştırma bedeli, taşınmazın irtifak hakkı tesisinden önceki değeri ile irtifak hakkı tesis edildikten sonraki değeri arasındaki farktan ibarettir. Taşınmazın niteliğine göre Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesinin 3. fıkrası gereğince, taşınmazın tamamının bir bütün olarak değeri tespit edildikten sonra aynı maddenin son fıkrası uyarınca irtifak kurulması nedeniyle taşınmazda meydana gelecek değer düşüklüğünün oran ve tutarının gerekçeleri ile belirtilmesi gerekir. İrtifak kurulması nedeniyle taşınmazda meydana gelecek değer düşüklüğünün oranı, taşınmazın cinsi, özelliği, kullanım şekli, irtifak hakkının niteliği (boru hattı, enerji nakil hattı vs.), taşınmazda kapladığı alan ve yeri, istikameti dikkate alınarak belirlenir. Yargıtay uygulamalarında, taşınmazın niteliğine uygun kullanımını önemli ölçüde etkileyen özel bir durum söz konusu olmaması halinde tarım arazilerinde irtifak nedeniyle olabilecek değer kaybının irtifaktan etkilenen alanın mülkiyet değerinin %35'ini aşmaması gerektiği kabul edilmektedir. Dava konusu taşınmazın ve irtifak tesis edilen bölümün konumu ve niteliği dikkate alındığında, irtifak değer kaybı oranının en fazla % 2,83 alınması gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda % 14,6 alınması suretiyle yüksek bedel belirleyen rapora göre karar verilmiş olması,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.