MAHKEMESİ : İstanbul 31. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 24/11/2011NUMARASI : 2011/128-2011/84Taraflar arasında görülen kayıt kabul davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 08.05.2013 gün ve 2480 Esas, 3021 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı müflis iflas idaresi vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacı, dava dışı TMSF tarafından, dava dışı Garanti Bankası A.Ş. ve müflis K. Y. aleyhine İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2000/868 Esas sayılı dosyasında açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verildiğini, bu davada davalı müflis K. Y. vekili olarak davayı takip ettiğini, mahkemece bu davada lehlerine hükmedilen vekalet ücretinin tahsili için TMSF aleyhine takip başlattıklarını, ancak İcra Mahkemesi'nce takibin K.Y. iflas etmesi nedeniyle takip ehliyeti bulunmadığından iptal edildiğini, ilamda taraf olması nedeniyle takibin müflis adına başlatıldığını, ancak vekalet ücretinin Avukatlık Kanunu'nun 164/son maddesi ve müflisle imzalanan sözleşme gereğince kendisine ait olduğunu, bu sebeple vekalet ücreti alacağı TMSF tarafından iflas masasına ödendiğinde istihkak iddiaları değerlendirilerek yaptıkları takipte 254.766,38 TL'ye yükselen vekalet ücreti alacağının rüçhanlı alacak olarak tarafına ödenmesi için iflas masasına başvurduğunu, iflas masasının haksız olarak talebini reddettiğini ileri sürerek, 254.766,38 TL alacağının Avukatlık Kanunu'nun 166. maddesi gereğince rüçhanlı olarak masaya kayıt ve kabulünü talep ve dava etmiştir. Davalı müflis iflas idaresi vekili, davaya konu vekalet ücreti taraf lehine hükmedildiğinden TMSF Finansman Daire Başkanlığı'nca 05.09.2011 tarihinde müflisin iflas idare işlemlerinin yürütüldüğü İstanbul 2. İflas Müdürlüğü'nün 2008/214 Esas sayılı dosyasına yatırıldığını, dolayısıyla davanın konusuz kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 166/2. maddesine göre, davacıya ait olan ve karşı tarafa yüklenen vekalet ücretinin davacı açısından rüçhanlı alacak niteliğinde olduğu, davacı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen tasarrufun iptali davasını kazanmış olup, bu davada sarf ettiği mesaiye karşılık, kendisine mahkeme tarafından avukatlık ücreti hükmedildiği, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne dayanılarak karşı tarafa yükletilen vekalet ücretinin avukata ait olduğu, ancak vekil davada taraf olmadığından mahkeme ilamında taraf lehine vekalet ücretinin takdir edildiği, bu durumun Avukatlık Kanunu'nun 164/6. hükmü uyarınca takdir edilen vekalet ücretinin avukata ait olması hukuki vakıasını değiştirmeyeceği, uygulamada vekillerin müvekkilleri adına takip yaptığı, ancak icra dosyasına yatırılan vekalet ücretini anılan madde doğrultusunda vekillerin tahsil ettiği, somut olayda ise davacının müvekkilinin iflasının açılmasına karar verilmesi nedeniyle başlattığı icra takibinin iptaline karar verildiğine göre, iflas idaresinin vekalet alacağını ilam borçlusu olan TMSF’den tahsil ederek faizi ile birlikte rüçhanlı iflas alacaklısı davacıya vermesi veya TMSF’ye karşı açılacak dava veya takibin sevk ve takip yetkisini alacağın sahibi olan davacıya devretmesi gerekirken, davacının rüçhanlı alacak talebini haksız olarak reddettiği, hükmedilen vekalet ücretinin 1/2'sinin davacıya ait olduğu gerekçesiyle, rüçhanlı alacağın rehin hakkı mahiyetindeki hapis hakkı ile güçlendirilmiş olarak iflas masası tarafından davacıya ödenmek üzere, davanın kısmen kabulü ile 70.950,00 TL alacağın Avukatlık Kanunu'nun 166/2. maddesi uyarınca rüçhanlı olarak yasal faizi ile birlikte davacı adına kayıt ve kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 08.05.2013 tarih ve 2480 E., 3021 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur. Davalı müflis iflas idaresi vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Mahkemece, kayıt ve kabulüne karar verilen alacak, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2000/868 E., 2004/1041 K. sayılı ilamıyla davalı K. Y. lehine takdir edilen vekalet ücretidir. Aynı dosyada müflisi temsil ettiğini ileri süren Av. K. H.tarafından da aynı vekalet ücretinin kayıt ve kabulü istemiyle açılan İstanbul 45. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/239 E. sayılı dosyasının derdest olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, İstanbul 45. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/239 E. sayılı dosyası ve İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2000/868 E., 2004/1041 K. sayılı dosyası getirtilip, her iki avukatın talebinin aynı vekalet ücretine yönelik olduğu gözetilerek, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2000/868 E., 2004/1041 K. sayılı dosyanın hangi avukat tarafından takip edilip sonuçlandırıldığı araştırılıp değerlendirilmek suretiyle, işbu dosyanın davacısı Avukat L.. T.. tarafından takip edilmiş ise, şimdiki gibi kayıt ve kabule, şayet her iki avukatın birlikte takibi söz konusu ise, her iki kayıt kabul davası sonunda verilmesi muhtemel kayıt kabul kararlarının kesinleştiğinde iflas idaresince kaydı sonrasında, tahsilde tekerrür etmemek üzere davacı alacağının kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu hususa ilişkin temyiz itirazının reddi doğru olmadığından, davalı müflis iflas idaresi vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 08.05.2013 tarih ve 2480 E., 3021 K. sayılı ilamında belirtilen gerekçeye ilaveten kararın açıklanan nedenle de bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 08.05.2013 tarih ve 2480 E., 3021 K. sayılı ilamında yazılı gerekçelere ilave olarak yerel mahkeme kararının açıklanan gerekçe ile de davalı yararına BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.