Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16784 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4431 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : Sanık ... hakkında 2863 sayılı Kanunun 74/1, 5237 sayılı TCK'nın 62, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet Sanık ... hakkında 2863 sayılı Kanunun 74/1, 5237 sayılı TCK'nın 62, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ... müdafii ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi gereğince vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile tebliğ edileceği belirtilmiş olmasına rağmen, sanıklardan ...'in yokluğunda verilen kararın, vekili yerine, sanık ...'e tebliğe çıkarılmış olması karşında, sanık müdafinin temyizinin süresinde yapıldığı kabul edilmiş, 16/10/2012 tarihli duruşma zaptında zabıt katibi imzasının bulunmaması, mahallinde düzeltilebilir yazım eksikliği olarak değerlendirilmiş, sanık ...'in iş makinesi ile 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı niteliğine haiz Tepetarla mevkindeki höyüğün üzerinde, 20 metre eninde ve 8 metre yüksekliğinde bir alana tıraşlama yaparak geri dönüşümü mümkün olmayacak derecede zarar verdiğinin anlaşılması karşısında, CMK'nın 231/6-c maddesinde belirtilen zararın giderilmesi koşulu gerçekleşmediğinden, tebliğnamede 2 numaralı bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiş, sanık ...'in suç tarihinde, ... ile birlikte ... Mevkinde bulunan arazide kültür varlığı bulmak amacıyla iş makinesi vasıtasıyla kazı yaptıktan sonra aynı gün ...'in ... Mevkindeki arazisine gidip, burada kazı yaparken yakalandığının anlaşılması karşısında, sanığın iki ayrı kazı eyleminden sorumlu tutulup, buna göre ceza tayini gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya kapsamı itibariyle, suç tarihinde, İzmir 1. Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 28/06/1990 gün 2048 sayılı kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde yer alan, İzmir İli, ...ı İlçesi, ... Köyü, Tepetarla Mevki, ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde kültür varlığı bulmak amacıyla sanıklardan ...'in, ... isimli şahıs ile birlikte iş makinesi ile 20 metre eninde ve 8 metre yüksekliğindeki bir alanı tıraşlama yaparak kazdıkları, daha sonra sanık ... ve ...'in buradan ayrılarak ...'in ... Mevkindeki arazisine gidip, burada sanık ... ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen diğer kişilerle buluştukları, burada sanıkların kültür varlığı bulmak amacıyla iş makinesi vasıtasıyla kazı eylemine başladıkları ve yapılan ihbar üzerine kolluk görevlileri tarafından saat 21:30 sıralarında suç üstü yakalandıkları, yapılan incelemede, sanıklar tarafından 2-2,5 metre derinliğinde, 1,5-2 metre genişliğinde ve 3-3,5 metre uzunluğunda bir alanın kazılmış olduğunun tespit edildiği, anlaşılmakla; 1-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık ... müdafinin, sanığın beraatine ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılması gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde TCK’nın 53. maddesinin (1). fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar” diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” devamına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümden 53. maddenin uygulanmasına ilişkin paragrafın 53/1-c bendine ilişkin kısmının çıkartılarak, yerine, “Sanığın 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen haklardan, kendi alt soyu açısından aynı Kanunun 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından 5237 sayılı TCK'nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesine, hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle, hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2-Sanık ...'ın mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelemesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanık ...'ın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Sanık ...'ın, sanık ... ve ... tarafından İzmir 1. Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 28/06/1990 gün 2048 sayılı kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde yer alan, İzmir İlçesi, ... İlçesi, ... Köyü, Tepetarla Mevki,...parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan kazı eylemine katıldığına ilişkin herhangi bir delil bulunmamakla birlikte, ...'in ... Mevkindeki arazisinde yapılan kazı eylemine iştirak ettiği, ancak 2863 sayılı Kanunun 74/1-ikinci cümlesinde kazı veya sondajın yapıldığı yerin, sit alanı veya bu Kanuna göre korunması gerekli başka bir yer olmaması halinde, verilecek cezanın üçte biri indirileceğinin belirtilmiş olmasına rağmen, dosya kapsamı itibariyle ... Mevkindeki arazinin niteliğine ilişkin herhangi bir tespit bulunmaması karşısında, kazı yapılan yerin 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı niteliğine haiz olup olmadığı hususu araştırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Suça konu olay nedeniyle adli emanete detektör alınmadığı halde, adli emanette bulunan iki adet detektörün müsaderesine karar verilmesi,Kabul ve uygulamaya göre de göre de; Sanık hakkında TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde TCK’nın 53. maddesinin (1). fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar” diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” devamına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkı saklı tutularak isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.