Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1503 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6844 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Yalvaç Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/12/2012NUMARASI : 2009/309-2012/980Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 6934,54 TL asıl alacak, 1536,25 TL işlemiş faiz üzerinden itirazın iptaline, tahliye talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 10.07.1998 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira parasının 170.834.000 TL, yıllık kira miktarının ise 2.050.000 TL olduğu ve birinci yıl peşin, müteakip yıllar Ocak-Nisan-Temmuz ve Ekim aylarının son günlerinde 4 eşit taksitte ödeneceği kararlaştırılmı??tır. Taşınmaz mal açık artırma ihale şartnamesinin 10. maddesinde "müstecir Belediye ve Belediye Meclisinin her yıl belirleyeceği kira artışına itiraz edemez. Kabul etmek durumundadır" hükmüne yer verilmiştir. Davacı Belediye bu hükme dayanarak tek taraflı olarak Belediye Encümen Kararı ile belirlenen kira bedelleri üzerinden 18.02.2005 tarihinde başlattığı takipde 2001 Mayıs-2003 Mart aylar arası aylık ve yıllık olduğu belirtilmeksizin toplam 7.211.250.000 TL kira, 11.652.000.000 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 18.863.250.000 TL'nin tahsilini istemiştir. Ödeme emri tebliği üzerine davalı vekili süresinde yaptığı itirazında kira sözleşmesinin tek taraflı olarak değiştirilemeyeceğini, kira bedelinin fahiş olarak belirlendiğini, müvekkili şirketin takip talebinde istenilen kadar borcu olmayıp, 2001 yılından 2506 TL, 2002 kira dönemi 3. taksit bedeli olarak 2.784,75 TL olmak üzere toplam 5290,75 TL kira, 2192,50 TL de gecikme faizi borcu bulunduğunu belirtmiştir. Mahkemece 02.07.2008 tarihinde verilen davanın kısmen kabulüne 6753,25 TL asıl alacak 3111,48 TL işlemiş faiz üzerinden itirazın iptaline ilişkin karar davacı ve davalı temyizi üzerine Dairemizin 06.04.2009 tarih 2009/2733 E-2848 sayılı kararı ile kira bedelinin tek taraflı encümen kararı ile artırılamayacağı, aylık kiraların istenilen miktarda olduğunun davacı tarafından kanıtlanamadığından, davalının kabul ettiği aylık kira miktarına itibar edilerek, takibe konu aylar kirasından evvelki çekişmesiz olan bir önceki dönem aylık kira bedeli saptanarak, bu bedel üzeinden denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak davalının kabul ettiği kira miktarları esas alınmak suretiyle hazırlanan 19.12.2012 havale tarihli bilirkişi raporuna göre 6934,54 TL asıl alacak ve 1536,25 TL işlemiş faiz üzerinden itirazın iptaline karar verilmiş ise de davalı vekili tarafından yapılan kısmi itirazda kira alacağının 5290,75 TL, gecikme faizininde 2192,50 TL'lik kısmı kabul edildiğine göre, bakiye 1920,50 TL kira ve 9459,50 TL gecikme faizi üzerinden takip durmuş olup, icra müdürlüğünce durma kararı verilmemesi sonuca etkili değildir. Davalının itiraz dilekçesinde kabul ettiği kira ve işlemiş faiz miktarları için davacının itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı yoktur. Mahkemece, kısmi itiraz üzerine açıldığı anlaşılan bu davada itiraz edilen kısım ile ilgili inceleme yapılıp karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi taşınmaz mal açık artırma şartnamesinin 7. maddesinde ödenmeyen taksitler için ayrı ayrı %15 gecikme faizi uygulanacağının kararlaştırılmış olmasına göre 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile 6101 sayılı Yürürlük Kanunu'na göre temerrüt faizine ilişkin TBK.nun 120. maddesi hükümleri görülmekte olan davalara da uygulanacağından temerrüt faizi konusunda da TBK.nun 120. maddesi çerçevesinde değerlendirme yapılmaması da doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 2 nolu benttte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.