MAHKEMESİ : İZMİR 4. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 03/03/2015NUMARASI : 2015/50-2015/133Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde;tarafların 2010 yılında boşandıklarını,boşanma sonucu velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk Bilgehan için aylık 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini,davalının halen söz konusu nafakayı aylık 420,00 TL olarak ödediğini,müşterek çocuk Bilgehan'ın 11.sınıf öğrencisi olup dershaneye gittiğini,aylık 500,00 TL dershane ücreti olduğunu,yine yaşı gereği ihtiyaçlarının arttığını,davacının ise Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan emekli öğretmen olup aylık 1.800,00 TL emekli maaşı aldığını,davalının ise Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Doçent olarak görev yaptığını,ek gelirleri ile davalının aylık ortalama 7.000-8.000 TL geliri olduğunu,ayrıca davalının kendisine ait bir evi ve aracı bulunduğunu da belirterek ,müşterek çocuk lehine hükmedilen aylık 420,00 TL'lik iştirak nafakasının aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde;davacının hem Emekli Sandığı'ndan hem de Ordu Yardımlaşma Fonu'ndan emekli maaşı aldığını,yine davacının İzmir'de birden fazla gayrımenkulleri bulunduğunu,davalının ise aylık gelirinin 4.399 TL olduğunu,üzerine kayıtlı 150.000 TL değerinde bir evi ve 20.000 TL değerinde bir aracı bulunduğunu,aylık 732 TL kredi taksidi ödemesi bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece;davanın kısmen kabulü ile,dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 350,00 TL artış ile aylık 650,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş,hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi)Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi)TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler.Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır.Somut olayda; müşterek çocuk Bilgehan'ın 11.02.1998 doğumlu olup Anadolu Lisesi 11.sınıfta eğitim gördüğü,üniversite sınavlarına hazırlık amacıyla dershaneye gittiği,aylık 500,00 TL dershane ücreti olduğu,davacı annenin Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan emekli öğretmen olup aylık 1.800 TL geliri olduğu,kendisine ait evde müşterek çocuk Bilgehan ile yaşadığı,davalı babanın Dokuz Eylül Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak Doçent kadrosunda çalıştığı ve dosyada bulunan maaş bordrosuna göre 2015 yılı Şubat ayı maaşının 4.399,06 TL olduğu,üzerine kayıtlı bir evi ve aracı bulunduğu anlaşılmaktadır.Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, iştirak nafakasına hükmedilen tarih ile bu davanın açıldığı tarih arasındaki süre nazara alındığında mahkemece takdir edilen iştirak nafakası azdır. O halde, davalı babanın tespit edilen geliri ile orantılı olacak şekilde TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.