MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İŞ) Mahkemesi Davacı, 01.08.1980-30.11.1994 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, davacının vergi kaydının bulunduğu 01/08/1980-30/11/1994 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne, davacı ...'in (T.C. kimlik numarası: ), 01/08/1980 ile 30/11/1994 tarihleri arasında kesintisiz olarak (bildirimi bulunan dönemler dışlanmak suretiyle) 1479 sayılı kanuna göre esnaf bağ-kur sigortalı olması gerekir şekilde çalıştığının tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki krayıt ve belgelerden, davacının 01/08/1980-30/11/1994 tarihleri arasında vergi kaydının, 09/03/1981-15/08/2005 tarihleri arasında oda kaydının, 19/01/1985-17/01/2006 tarihleri arasında Esnaf Sicil kaydının bulunduğu, davacının 26/11/1990 ve 15/04/1992 tarihlerinde Bağ-Kur numarası ile prim ödemeleri yaptığı anlaşılmaktadır. 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 04.05.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesi değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür. Hizmet akdi ile bir işverene bağlı olarak çalışan 506 sayılı Kanuna tabi sigortalıların primleri işverence karşılandığından söz konusu Kanunun 79. maddesinde sigotalılara işverene karşı hizmet tespiti davası açarak bildirim dışı çalışmaların tespitini sağlama imkanı tanınmıştır. 1479 sayılı Kanuna tabi Bağ-Kur sigortalılarının bir işvereni olmadığı ve kendi sigorta primlerini bizzat kendileri Kuruma yatırmakla yükülü oldukları için 506 sayılı Kanundan farklı olarak 1479 sayılı Kanunda sigortalının hizmet tespiti davası açmasına imkan tanınmamış olmakla birlikte sigortalılığa esas vergi kaydının bulunduğu geçmiş sürelere kanun koyucu çıkardığı kanunlarla zaman zaman bir hak tanıyarak bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi imkanını getirmiştir. İşte bu amaçla ilk defa 14.04.1982 tarihli 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasaya eklenen Ek Geçici 13. maddede 1479 sayılı Kanun ve aynı kanunda değişiklik yapan kanunlara göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte başlayacağı, bu kanuna göre kayıt ve tescil edilmek kaydı ile 1.10.1972-20.4.1982 tarihleri arasında vergi kaydı bulunanların bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içinde yazılı olarak müracaatta bulunmak, borçlanma tutarını bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren iki yıl içinde ödemek şartıyla bu süreleri hizmetten saydıracakları bildirilmiştir. Somut olayda, davacının 01/08/1980-30/11/1994 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu, 26/11/1990 ve 15/04/1992 tarihlerinde Bağ-Kur kapsamında prim ödemesi yaptığı anlaşıldığından 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasaya eklenen Ek Geçici 13. maddesi gereğince sigortalılığının 20/04/1982 tarihinde başlatılması gerektiğinden 01/08/1980-30/11/1994 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanuna göre sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrası tamamen silinerek yerine, “1- Davanın kısmen kabulü ile, davacı ...'in (T.C. kimlik numarası: ), 20/04/1982-30/11/1994 tarihleri arasında 1479 sayılı kanuna göre esnaf bağ-Kur sigortalı olduğunun TESPİTİNE, 2- Davalı Kurum harçtan muaf olduğundan bakiye harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan peşin harç ve başvurma harcının talep halinde davacıya iadesine, 3- Davacı tarafından harcanan toplam 407,00 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 203,50 TL'sinin davalı Kurumdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunun A.A.Ü.T. gereğince 1.800,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine 5- Davalı Kurum kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunun A.A.Ü.T. gereğince 1.800,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine, 6- Karar kesinleştikten sonra davacının ve davalı Kurumun fazladan yatırdıkları gider ve delil avansı miktarlarının talep halinde taraflara iadesine,” yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 17/11/2016 gününde oy birliğiyle ile karar verildi.C.C
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Vekalet sözleşmesinin kapsamı-İlamın icrasının ayrı bir iş sayılacağı-ilamın icraya konulmaması talebinin azil sayılamayacağı
Taraflar arasındaki “avukatlık ücret alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 19.03.2010 gün ve 2010/1 E., 2010/115 K. sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 23.
HMK - BASİT YARGILAMA USULÜNDE BAKILAN İŞLERDE ADLİ TATİL İÇİNDE TEBLİGAT - TEMYİZ SÜRESİ
Dava, hayali reçete nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiş, davacı avukatının yokluğunda verilen karar, davacının avukatına 05.08.2014 tarihinde usulünce tebliğ edildikten sonra 18.08.2014 tarihinde davacı avukatınca verile
Davacı işçi hakkında feshe konu eylemlerine ilişkin devam eden ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi.DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?