Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13858 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12035 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : UZUNKÖPRÜ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/04/2013NUMARASI : 2012/409-2013/209 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava toplulaştırma yoluyla oluşan tapu kayıtlarının iptali ve pay oranında tescil isteğine ilişkindir. Davacı; 112 ada 6, 126 ada 10, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı olan anneleri ve babalarından ırsen intikal ettiği halde toplulaştırma işlemleri sırasında mirasçılar arasında taksim yapılmış gibi davalılar adlarına tescil edildiklerini ileri sürüp pay oranında iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece; çekişmeli taşınmazların tarafların miras bırakanlarından ırsen intikal ettiği, paylaşım yapılmadığı halde toplulaştırma işlemi sırasında paylaşım varmış gibi tescillerin yapıldığı gerekçesiyle .. ada .. ve .. parsellere ilişkin davanın kabulüne, .. ada..parsele yönelik davanın pasif taraf sıfatı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan tüm delillerden; yörede 1992 yılında genel arazi kadastro tespitinin, 16.7.2002 tarihinde ise toplulaştırma işlemlerinin yapıldığı, 792 sayılı kadastro parselinin davanın tarafları ile dava dışı kardeşleri Kadir Kalyoncu adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı iken toplulaştırma üzerine .. ada .. parsel numarasıyla davalılar adlarına tescil edildiği, davalılardan Menşure'nin payını 29.12.2010 tarihinde diğer davalı Naciye'ye sattığı, ..... sayılı kadastro parsellerinin davanın tarafları ile dava dışı kardeşleri K. K. adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı iken toplulaştırma üzerine .. ada .. parsel numarasıyla davacı ve dava dışı Kadir adlarına tescil edildiği, ..ve .. sayılı kadastro parsellerinin davanın tarafları ile dava dışı kardeşleri K. K. adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı iken toplulaştırma üzerine 126 ada 11 parsel numarasıyla davalılardan Naciye adına tescil edildiği, yine ......sayılı kadastro parselleri davalılardan Menşure ile dava dışı çocukları olan Ayşe ve Yasemin adlarına, .. .. sayılı kadastro parselleri ise davanın tarafları ile dava dışı kardeşleri Kadir Kalyoncu adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı iken toplulaştırma üzerine .. ada ..parsel numarasıyla davalı Menşure adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimi itibariyle uyuşmazlığın arazi toplulaştırma işleminden kaynaklandığı açıktır. Bilindiği üzere; ülkemizde, toprak toplulaştırmasına imkan veren genel bir hüküm niteliğindeki “toprağın iyileştirilmesi” başlığını taşıyan hüküm Medeni Kanunun 755. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; “ su yollarını düzeltme, sulama, bataklık yerlerini kurutma, yol açma,orman yetiştirme, arazileri toplulaştırma gibi iyileştirme işleri ancak ilgili maliklerin girişimleriyle yapılabilecekse belirtilen işlerin yapılabilmesi için,arsaların (toprakların) yarısından fazlasına malik bulunan ve sayıca da maliklerin üçte ikisini ( 5403 Sayılı Yasanın 17. ve 2009 tarihli Tüzüğün 16.maddesine göre, isteğe bağlı olmayan toplulaştırmada kayıt maliklerinin yarısından fazlasını) teşkil eden kimselerin olumlu karar vermesi gerekir. Çoğunluk kararı alındıktan sonra diğer maliklerin alınan karara uyma mecburiyetleri vardır. Hemen belirtilmelidir ki, Medeni Kanunun 755. maddesini karşılayan İsviçre Medeni Kanunun 703.maddesi 3 Ekim 1951 tarihli Tarım Kanununun 121.maddesiyle değiştirilmiş, toplulaştırma belirli ölçüde kolaylaştırılmış, maliklerin üçte ikisinin değil,sadece salt çoğunluğunun olumlu oyu yeterli sayılmıştır. Öte yandan, 22.5.1985 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 3202 sayılı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 12/C maddesi ile Sulama Dairesi Başkanlığına (sulu ve kuru tarım arazilerinde toplulaştırmaya uygun arazi sahipleri çoğunluğunun isteğine bağlı arazi toplulaştırılması için, etüt plânlama, program ve projelerini hazırlamak, hazırlatmak,tasdikini yapmak, uygulama işlerini yapmak, yaptırmak) görevleri de verilmişken bu defa 5286 sayılı Yasanın 6.maddesine eklenen 1.madde hükmü gereğince Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü kaldırılmış, Kurumun hak ve yükümlülükleri tüm mal varlığı ile birlikte İstanbul ve Kocaeli illerinde bu illerin Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına, diğer illerde İl Özel İdarelerine devredilmiştir. (geçici md.5, 1/A maddesi). Bu yasal düzenleme ile anılan kurumun hukuki varlığı son bulduğundan arazi toplulaştırması işleminden kaynaklanan kuruma özgülenen işlevlerin hukuki dayanağı da sona ermiştir.19.7.2005 tarihli ve 25880 tarihli resmi gazetede yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda arazi toplulaştırılması işlemleri hükme bağlanmış ve bu konuda bazı düzenlemeler getirilmiştir. Öncelikle yasanın "tanımlar" başlığını taşıyan 3/ö maddesinde arazi toplulaştırılmasının tarifi ve amacı belirtildikten sonra "Arazi Toplulaştırması ve Dağıtımı" başlığını taşıyan 17.maddesi hükmünde de ihtiyari ve zorunlu toplulaştırma olarak 2 türlü toplulaştırma kabul edilmiş ve niteliği genel olarak açıklandıktan sonra prosedürü yönünden bir takım kıstaslar konulmuştur. Ayrıca aynı maddenin son fıkrasında ise, toplulaştırma çalışmaları ile ilgili usul ve esasların tüzükle düzenleneceği öngörülmüş, yasanın 24.maddesinde de kanunun uygulanmasına dair tüzüklerin Bakanlar Kurulu tarafından yönetmeliklerin ise ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından Yasanın yürürlüğü (19.7.2005) tarihinden itibaren bir yıl içerisinde hayata geçirilmesi öngörülmüş ve bahis konusu Tüzük Bakanlar Kurulunun 29.6.2009 tarihli ve 15154 sayılı Karar" ile 24.7.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulmuş, önceki 24.09.1979 tarihli 7/18231 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına bağlı Arazi Toplulaştırma Tüzüğü yayımıyla yürürlüğe giren yeni Tüzüğün 31.maddesiyle yürürlükten kaldırılmış ve geçici 1.maddesiyle yeni Tüzüğün yürürlüğe girmesinden önce Bakanlar Kurulu kararı alınmış ve sonuçlanmamış toplulaştırmalarda 1979 tarihli Tüzüğün bu Tüzüğe aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği düzenlemesine yer verilmiş, ancak eski tüzüğün yasal dayanağını oluşturan 3202 Sayılı Yasanın geçici 6.maddesi hükmü ile 3083 sayılı Yasada halen yürürlüğünü devam ettirmektedir. O halde, toplulaştırma işleminden kaynaklanan davanın taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesinde tüzük hükümlerinin göz ardı edilemeyeceği açıktır. Gerek 24.09.1979 tarihli 7/18231 Sayılı Tüzükte ve gerekse 29.6.2009 tarih 15154 Sayılı Tüzük hükümlerinde öngörülen ve Bakanlar Kurulu Kararı ile başlatılan arazı toplulaştırma işlemlerinin gerçekleştiriliş ve özellikle kesinleştirilme yöntemi dikkate alındığında bu konudaki kararların toplulaştırma ve diğer işlemler yönünden kamu yararı kararı sayılacağı bir başka deyişle, kamusal tasarruf oldukları ve bunlara yönelik nihai kararlara (idari işlemlere) karşı idari yargı yerinde dava açılacağı tartışmasızdır. Öyleyse, değinilen bu yasal düzenlemeler ve ilkeler gereğince ve ayrıca 21.1.2004 tarih 1/5-15 sayılı H.G.K. kararında da benimsendiği üzere arazi toplulaştırma işlemi sonunda oluşturulan tapu kaydının iptali ve tescili veya düzeltilmesi için açılan davalarda öncelikle toplulaştırma parseline ilişkin sicil kaydının illetini (hukuki sebebini) teşkil eden işlemin idari yargı safhasını da kapsayacak şekilde kesinleşip kesinleşmediğinin saptanması, idari tasarruf halen geçerliliğini koruyor ve varlığını kesinleşmekle sürdürüyorsa eldeki davanın dinlenmesine olanak bulunmadığı gözetilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.