Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12959 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4333 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : SİLİFKE SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/11/2013NUMARASI : 2008/1359-2013/1054Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; Silifke ilçesi .... mahallesindeki evinde yapılan kontrolde kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, kullandığı elektriğin en fazla ayda 30.00 TL olduğunu ancak 5.100 TL borç çıkardıklarını bu nedenlerle borcunun belirlenmesini en fazla 30.00 TL borcu olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı ile davalı arasında elektrik kullanımına ilişkin dava konusu meskene ait mesken abonelik sözleşmesi vardır.4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.4077 sayılı yasının 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.Öyle ise mahkemece davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yanlış gerekçeler ile davanın esası hakkında bir karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.