Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12196 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 8812 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasında görülen davada (İstanbul Asliye İkinci TicaretMahkemesi)'nce verilen 30.12.2004 tarih ve 2003/614-2004/1191 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra, işin gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı vekili, müvekkiline ait evin davalı sigorta şirketi tarafından hırsızlık rizikolarına karşı sigortalandığını, 28.08.2001 tarihinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle 11.000 YTL değerinde emtianın çalındığını, müvekkilinin davalı bankadaki hesabında para bulunmasına rağmen bankanın sigorta primini davalı sigorta şirketine havale etmediğini, bu nedenle sigorta şirketinin zararı karşılamadığını, bu durumdan tüm davalıların sorumlu olduklarını ileri sürerek, 11.000 YTL'nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı banka vekili, davacının otomatik ödeme talimatının bulunmadığını, bu nedenle prim taksitlerinin ödenmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı sigorta şirketi vekili, davacının sigorta primini ödememesi sebebiyle sözleşmenin iptal edildiğini savunarak, davanın reddini savunmuştur.Diğer davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının sigorta priminin hesabından ödenmesine yönelik talimatının olmadığı, bu nedenle davalı bankanın ve müdürünün oluşan zarardan sorumluluklarının bulunmadığı, sigorta priminin yatırılmaması nedeniyle rizikonun teminat kapsamında olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir,2- Dava, TTK'nın 1267. maddesi uyarınca açılmış bulunan tazminat davası olup, davalı sigorta şirketi 01.07.2001-01.07.2002 dönemi için poliçeyi düzenlediklerini, ancak davacının primi ödemeyeceğini belirtmesi üzerine poliçenin davacının isteği ile iptal edildiğini savunmuştur. Davacı taraf iptalin isteğe dayalı olduğunu kabul etmemiş, davalı taraf da kanıt yükü kendisinde bulunduğu halde, bu hususu geçerli delillerle kanıtlayamamıştır. TTK'nın 1267. maddesi hükmüne göre sigorta akdi doğrudan doğruya sigortalı veya vekili ile yapılmışsa mukavele tarihinden itibaren 24 saat içinde, tellal vasıtasıyla yapılmışsa en geç 10 gün içinde sigortacı poliçeyi sigorta ettirene vermek zorundadır ve prim ödeme yükümlülüğü de bundan sonra doğacaktır.Dava konusu olayda davalı sigorta şirketi poliçesinin davacının rızasıyla iptal edildiğini kanıtlayamadığından ve poliçe davacıya teslim edilmediğinden prim ödenmeden rizikonun gerçekleşmesi nedeniyle davalı sigorta şirketi TTK'nın 1267. maddesinin son cümlesi uyarınca davacı, davalı sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkını haizdir. Bu itibarla, mahkemece davaya TTK'nın 1267. maddesi hükümleri uyarınca bakılıp, bu meyanda davacının da müterafik kusuru olup olmadığı değerlendirilerek neticesine göre bir karar verilmek gerekirken, anılan hususlar nazara alınmadan davalı sigorta şirketi aleyhine açılan davanın da reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalılardan Tasfiye Halinde T... T... Bankası A.Ş.'ye Ersin'e yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, bu davalılarla ilgili hükmün (ONANMASINA), (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi yönünden kararın davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.