Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1172 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16567 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkili idaresindeki araçla davalıya zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı kazada davacının yaralandığını belirterek çalışma gücü kaybı nedeni ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00.-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile tahsilini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesiyle arttırmıştır. Davalı ... A.Ş. vekili, kusur oranında, gerçek zarardan, poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu ve davacının % 39.2 oranında sürekli çalışma gücü kaybı bulunduğu kabul edilerek davanın kabulü ile çalışma gücü kaybı için 42.102,34.-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 23.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle 2918 sayılı KTK m. 109/II. fıkrası gereğince davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve daha uzun olan ceza zamanaşımı süresinin dolmamış olmasına göre davalı ... A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dava Borçlar Kanunu'nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) gereğince çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. “Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen TBK'nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkosu belirlemenin ise ... Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin ... Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Ayrıca maluliyetin haksız fiil sorumlusunun fiili sonucu oluştuğunun yani haksız fiil ile maluliyet arasında illiyet bağının bulunduğunun da belirlenmesi sorumluluk açısından zorunludur. Somut olayda davacı vekili müvekkili idaresindeki araçla davalıya sigortalı aracın karıştığı kaza sonucu davacının yaralandığı ve sürekli çalışma gücü kaybına uğradığını iddia etmiş, mahkemece yapılan yargılamada 30.05.2012 tarihli Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu raporu hükme esas alınarak davacının % 39.2 sürekli çalışma gücü kaybının bulunduğu ve buna göre çalışma gücü kaybı zararının belirlendiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu'nun aynı tarih ve sayılı imzalı ve imzasız olmak üzere iki raporu bulunmakta olduğu ve bu raporlardan imzasız olanda Doç. Dr. ..'ya danışıldığı ve “olayla illiyetinin olduğu” ibaresinin yer aldığı, buna karşın imzalı olan raporda ise Doç. Dr. ...'nın katılımı sağlandığı belirtilmekle birlikte davacıdaki çalışma gücü kaybının davaya konu haksız fiil ile illiyet bağının olup olmadığına yönelik her hangi bir değerlendirme içermediği görülmektedir. Bu duruma göre öncelikle dava konusu tazminatın nedenini oluşturan haksız fiil ile davacıdaki sürekli çalışma gücü kaybı arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekmekte olup bunun için davacının meydana gelen kaza sonucu gördüğü tedavilere ilişkin belgelerin ve ceza yargılamasına ilişkin dosyanın celbi sağlanarak, akabinde davacıda kazadan önce var olduğu anlaşılan PTCA/stent öyküsü ile kaza sonucu oluşan yaralanmaların birlikte değerlendirilerek davacıda sürekli çalışma gücü kaybına neden olan rahatsızlığın haksız fiilden mi yoksa kazadan önce varlığı Adli Tıp Kurumu raporundan anlaşılan rahatsızlıktan ötürü mü olduğunun ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bir raporla belirlenmesi gerekmekte olduğundan bu yönde Adli Tıp Kurumu'ndan ek rapor alınması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... A.Ş'ne geri verilmesine 29.1.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.