Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10433 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19385 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Adana 6. İş MahkemesiTARİHİ : 13/08/2013NUMARASI : 2012/308-2013/362Davacı, yetim aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptaliyle kesilen aylıkların yeniden bağlanmasına, Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden kurum işleminin iptali ile aylıkların kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56'ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96'ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürl??ğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 18/03/2005 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden boşandığı, yaptığı başvuru sonucunda davalı kurum tarafından davacıya, 05/11/2004 tarihinde ölen annesinden dolayı ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, davalı Kurum tarafından ihbar üzerine başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 23/06/2009 tarihli kontrol memuru raporuna göre; davacının ve boşandığı eşinin kimlik paylaşım sisteminde yer alan yerleşim yeri kaydının aynı olduğu, ikisinin de İ. Mah. Seyhan/Adana adresinde kayıtlı oldukları tespit edilmiş, mahalle muhtarı K.. U..'dan temin edilen 22/08/2008 tarihli kimlik bildirim belgesinde davacı ve eski eşinin belirtilen adreste birlikte yaşadıklarını beyan ettikleri görülmüş olup; ayrıca mahallinde fiili birlikte yaşamın varlığına ilişkin araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemesince yaptırılan 26/06/2012 tarihli kolluk araştırmasında davacının kontrol memuru raporu düzenlendikten sonra yerleştiği anlaşılan Y. Mah. .Sok. T. Sitesi . Seyhan/Adana adresinde, davacı ve eski eşinin birlikte yaşadıkları, eski eşin seyyar piyango bileti sattığı ve eve geç saatlerde geldiği tespit edilmiş; adres hareketleri incelendiğinde, davacı ve eski eşinin, 2005 yılında boşanmalarına rağmen 2008 ve 2009 yıllarında aynı adresi yerleşim yeri olarak beyan ettikleri belirlenmiş, mahkemesince dinlenen davacı tanıklarının davacı ve eski eşinin birlikte yaşamadıklarını, eski eşin 10 günde bir, ayda bir apartmana gelip çocuklarını gördüğünü bildirdikleri görülmüştür. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda, kontrol memuru tarafından düzenlenen raporda, davacı ve eski eşin 2005 yılında boşanmalarına rağmen 2009 yılı içerisinde aynı adreste kayıtlı görünmeleri, mahalle muhtarlığına 2008 yılında teslim ettikleri aynı konutta yaşayan kişilere ilişkin bildirim belgesinde davacı ve boşandığı eşinin isimlerinin yer alması, mahkemesince yaptırılan kolluk araştırmasında davacının kontrol memuru raporu düzenlendikten sonra değiştirdiği yeni yerleşim yeri adresinde eski eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi, adres hareketlerine göre davacı ve boşandığı eşinin, 2008 ve 2009 yılında aynı adreslerde kayıtlı görünlemeri hususları birlikte göz önüne alındığında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.