Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10421 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19062 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1-Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların değerinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.Emsal taşınmazın Dairemiz denetiminden geçen 2015/17811 Esas sayılı dosyasına gönderilen tapu kaydına göre satış tarihi 17.07.2008 olduğu halde, 17.07.2003 olduğu kabul edilerek taşınmazın m² değerinin belirlenmesi nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu geçersizdir.Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve değerlendirme tarihinden önce yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yolunagidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve belediye, adliye, hükümet konağı, okul, hastane gibi yerlere olan mesafesini de gösterir krokisi fen bilirkişisine işaretlettirilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,2-Davacı vekilince başka bir bağımsız bölüm malikine karşı aynı kamulaştırma kapsamında açılan ve Dairemiz denetiminden geçen 2015/16463 Esas sayılı dosyada yapıya değer biçildiği ve yapının davacı idare tarafından kentsel dönüşüm projesi kapsamında yıktırıldığı anlaşıldığından, yapının hangi tarihte yapıldığına ilişkin belediye ve ilgili resmi kurumlardan araştırma yapılıp, taraflara bu konuda delil bildirme imkanı da tanınarak sonucuna göre resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülmek suretiyle yapı bedelinin tespiti gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ve araştırma sonucunda karar verilmesi,3)Hüküm fıkrasında dava konusu taşınmazın arsa payı, blok ve bağımsız bölümü de belirtilmek suretiyle tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde infazı zorlaştırıcı karar verilmesi,4)Davacı idare harçtan muaf olmadığı halde hükümde harçtan muafiyetine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.