Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10352 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10929 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanmakHÜKÜM : TCK'nın 155/1, 62/1, 52/2, 50/1.a, 52/2, 52/4 maddeleri gereğince sanığın gün para cezasından çevrilen 500 TL adli para cezası ve hapis cezasından çevrilen 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına.Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılan ...'e ait arsanın Sancaktepe Belediyesi tarafından kamulaştırılma kararı verilmesi üzerine, katılanın sanığa belediyedeki işleri takip etmesi için vekaletname verdiği, sanığın bu vekaletnameye istinaden katılanın hesabına yatan 29.500 TL parayı vekaletnameye dayanarak çektiği ancak katılana vermediği, bu şekilde sanığın güveni kötüye kullanma suçunu işlediği idida ve kabul edilen olayda, Sanık ve katılan arasında hizmet ilişkisi olmayıp, olay tarihinde aralarındaki yakınlığa binaen katılanın belediyedeki işleri takip etmesi için sanığa genel vekaletname verdiği, bu nitelikteki katılan ve sanık arasındaki ilişkinin hizmet ilişkisi olarak kabul edilemeyeceğinden tebliğnamadeki aksi yöndeki düşünceye iştirak edilmeyerek sanığın eyleminin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 1-02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin metinden çıkartılmış olması ve sanığın üzerine atılı güveni kötüye kullanma suçunun uzlaştırmaya tabi olması karşısında söz konusu kanun değişikliğine göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320. sayılı Kanun'un 6723. sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.